news-details

Piyasalar yara sarmaya çalışıyor

Korona virüsünün yayılmayı sürdürmesi ve petrol fiyatlarındaki dalgalanma rahatsızlık yaratmaya devam ederken küresel piyasalar panik havasından sıyrılmaya çalışıyor. ABD Başkanı Trump’ın korona virüsüne karşı kapsamlı bir paket açıklanacağına yönelik söylemi ilk etapta risk iştahını destekleyen bir zemin yaratsa da herhangi bir açıklamanın yapılmaması ve bu yöndeki hazırlıkların henüz tamamlanmadığına yönelik haberler aranan desteğin bulunamamasına neden oldu. Korona virüsünün Türkiye’ye de sıçramasını ilk aşamada piyasalar açısından nötr olarak değerlendirirken, bundan sonraki süreçte ise yurtiçindeki yayılma hızının çok daha fazla önem taşıyacağını düşünüyoruz. Bu noktada TL varlıkların yön tayin etmek için yurtdışını takip etmeye devam etmesini bekliyoruz.

Makroekonomik veri tarafında ise bugün ABD’den gelecek TÜFE rakamını ve yurtiçinde açıklanacak olan cari işlemler dengesini takip edeceğiz. ABD’de çekirdek TÜFE’nin Şubat ayında yıllık bazda değişim göstermesi beklenmiyor. İçeride ise Ocak ayı dış ticaret dengesi rakamlarının işaret ettiği görünüme paralel olarak -2,5 milyar dolar civarında açıklanması bekleniyor. Ancak piyasaların veri odaklı hareket etmemesi nedeniyle rakamların önemli bir etki yaratmasını beklemiyoruz.

BEKLENTİLERİMİZ

Borsa İstanbul tepki alımları ile güç toplamaya çalışıyor. Haftaya zayıf bir başlangıç yaparak geçtiğimiz haftaki kazanımlarının tamamını geri veren BIST-100 endeksi dün ise yurtdışı piyasalardaki toparlanma çabasının desteğini arkasına alarak ilk etapta 107.000 sınırına kadar yükseldi. Ancak küresel risk iştahı doğrultusunda hareket eden endeks yurtdışındaki momentumun kalıcı olamaması ile kazanımlarını geri vererek eksi bölgede kapanış yaptı. Teknik açıdan endeksin 200 günlük hareketli ortalamasının (104.600) üzerinde kalamamış olmasını dikkat çekici buluyoruz. Bu seviyenin altında kalındıkça 99.000 ve 95.000 seviyeleri sonraki destekler olarak izlenebilir.

EUR/USD’de yükseliş hız kesti. ABD tahvil faizlerinin tarihi dip seviyelerden tepki vermesi doların direnç kazanmasını sağlarken parite de 1,14’ün altında kalmaya devam ediyor. Önceki bültenlerimizde de dikkat çektiğimiz gibi küresel risklerin azalması durumunda faiz farkının dolar lehine çalışacağını düşündüğümüz için böyle bir senaryoda paritenin son dönemdeki kazanımlarına tutunmasının kolay olmayacağını düşünüyoruz. Teknik açıdan bakıldığında ise risk algısını bozacak yeni bir panik havası ortaya çıkmaz ise 1,14’ün altında kalındıkça paritede aşağı yönlü baskının artması şaşırtıcı olmayacaktır.

USD/TL 6,15’in altında seyrediyor. TL’nin genel hatlarıyla küresel risk iştahı doğrultusunda yön bulmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Bu kapsamda korona virüsü başta olmak üzere yurtdışı varlık fiyatlarına yön veren ana gündem maddelerinin TL’nin görünümü açısından da yön gösterici olacağını düşünüyoruz. Diğer taraftan petrol fiyatlarındaki geri çekilmeyi ise düşük fiyatların orta-uzun vadeye yayılması durumunda Türkiye’nin enerji faturasına pozitif yansıyacağı için kısa vadeden ziyade daha uzun vadelerde TL’ye destek verebilecek bir konu olarak görüyoruz. Teknik açıdan ise 6,15’in altındaki rakamları TL lehine görmeye devam ediyoruz.

Hazine Mart ayı borçlanma programına devam ediyor. Mart ayında 26 milyar TL’lik iç borç servisine karşılık toplam 20 milyar TL’lik iç borçlanma yapmayı planlayan Hazine önceki gün düzenlediği ve 2,9 milyar TL borçlandığı 5 yıl vadeli TÜFE’ye endeksli tahvilin yeniden ihracının ardından dün ise 15 ay vadeli kuponsuz ve 7 yıl vadeli değişken faizli tahvil ihalelerini gerçekleştirdi. Söz konusu iki ihalede ROT dahil toplam borçlanma tutarı 7,7 milyar TL oldu. Mart ayı programı iki hafta sonraki 2 yıl vadeli sabit kuponlu ve 3 yıl vadeli TLREF’e endeksli tahvillerin ihaleleri ile son bulacak. Hazine aynı hafta ayrıca 1,5 milyar TL borçlanma hedeflediği 2 yıl vadeli kira sertifikası da ihraç etmeyi de planlıyor.

Ons altında denge bulma çabası sürüyor. Son dönemdeki hızlı değer kazanımlarının ardından 1700 dolara kadar ulaşan altının ons fiyat son iki gündür piyasalarda denge bulma çabasının baskın olmasının etkisiyle 1660 doların hemen üzerinde tutunuyor. Risk iştahının destek bulması halinde ons altının 200 saatlik hareketli ortalamasının da geçtiği 1640 dolar seviyesine doğru geri çekilme riski bulunduğunu söylemek mümkün. Ancak özellikle korona virüsüne ilişkin endişelerin geçerliliğini korumasının altının dirençli bir tablo çizmesine yardımcı olabileceğini düşünüyoruz.


Kaynak:Ünlü Menkul
Hibya Haber Ajansı